2 Şubat 2018 Cuma

Neden dil öğrenirken ilerleyemiyorsunuz?

   Birçoğumuz dil öğrenirken online yolu seçiyor. Bu her açıdan ekonomiklik ve erişilebilirlik sağlıyor. Peki hangi yöntem olursa olsun ilerleyemediğinizde neden tıkandığınızı anlamadığınız zamanlar oluyor mu?
   Bunun birçok sebebi ve çözümü var bunları beraber inceleyelim.


1.Uzak ve ulaşılması zor hedefler koymak.
  
   İster online öğrenin isterseniz bir özel öğretmen eşliğinde öğrenin yönteminiz ne olursa olsun kendinizi tanımadan zor hedefler ve seviyeler seçmek sizi imkansıza sürükler.


2. Düzensiz çalışmak.

  Bir gün 3 saat bakıp diğer gün "Boşvereyim,nasılsa dün çok çalıştım." mantığıyla hareket ederseniz bu sizi geriye götürecektir. Her alanda programlı ve planlı çalışmak size fayda sağlayacaktır.
   Çok değil günde 15-20 dakika bakarak sürekliliği sağlarsanız , bahsedildiği gibi dil öğrenmenin nankör olmadığını göreceksiniz.


3.Öğrendiğiniz dile teorik bakış açısıyla yaklaşmak.

   Öğrendiğiniz zamanlarda dili sadece çalışılması gereken bir dil olarak görmeyin ya da bugünlük 1 saat baktım “Hmm bugünlük yeter.” Gibi düşüncelerle dili günlük hayattan uzaklaştırmayın. Ezber yollu öğrenmelerin en büyük nedeni budur. Bu yöntemle ders açısından sadece teori kısmıyla ilgilendiğiniz zaman günün 24 saati de ilgilenseniz dili öğrenemezsiniz.
   Günlük yaşamınızda kendinizle konuşurken , çayınızı içerken, diş fırçalarken kendinizle konuşun. Sizi kimse duymayacak yani sorun yok! Hata yapın sonra aklınıza takılan kısımları hemen araştırın. Bu şekilde yaparak-yaşayarak öğrenmelerin kalıcılığı başka hiçbir öğrenme türünde bulunmaz.
4.Kendinizi eğlenceden mahrum bırakmayın.
   En kolay yol aslında eğlenceli yollardan geçiyor hele de konu dil öğrenmekse. Klişe olarak tv-dizi seyretmek ya da dergilerden yararlanmak herkesin bildiği yollar. Bir de çağımızın yükselen yıldızı YouTube var ki hepimizin ilgi alanını kapsayan içeriklere sahip. Hangi dil olursa olsun hobilerinizle ilgilenen YouTuberlar çeşit çeşit. Bulun birini sonrası kolayca akıyor.


5.Dil öğrenmeyi abartmak.
   

   En basit yol her zaman en etkili yoldur. Daha önceki başka içerik yazılarımda da bahsettiğim gibi minimal yaşam var olan her şeyi içerir aslında. İster İbranice ister İsveççe ister İngilizce olsun ama BASİT olsun. En basit en “basic” şekilde öğrenin. İlla öyle kelime kartları hazırlamanıza, hemen aksanlı öğrenmelere ihtiyacınız yok. Birkaç grammar ve sürekli pratikle en kolaydan en zora tüm diller hükmedersiniz.


6.Adımlarınızı tek tek değil de üçer beşer atmaya çalışmak.


  Spor yaparken bile aynı anda tüm vücut kaslarımız çalışmaz. Ya da aynı anda 3-5 çeşit yemeği tıkıştıramayız ağzımıza. Bunun için tek tek , sakin ve adım adım ilerlemek gerekiyor. İlk önce basit gördüğünüz veya bildiğiniz yerden başlayın. Eğer hiç hakim olduğunuz bir dil değilse , makale okuyun veya dili öğrenmeye çalışan insanları bulun. Online konuşma sitelerini araştırın bir arkadaş edinin ve tüyoları alın! Basit!


7.Hayat uyarlamadan , havada kalan çalışmalar.


   Bir yapacaklar listeniz olsun. Bu listeyi her gün tekrar hazırlayın. Ama bu o kadar basit bir liste olsun ki el yıkamaktan, atacağınız adıma kadar , yediğiniz zeytinin sayısına kadar her şeyi yazın. Bunu kağıda yazmanıza gerek yok. Aklınıza yazın ya da dile getirin. Ama hepsini yaparken öğrendiğiniz dille kullanın. Evde annenize, babanıza, ev arkadaşınıza kim denk gelirse sürekli öğrendiğiniz kelimelerden bahsedin tekrar edin ve ettirin.



  Aslında dil öğrenmek öyle illa ülkesine gideyim orada bir süre yaşayım gibi bir süreci kapsamaz. Kendi kendine 6-7 dil öğrenen insanların yaptıkları şeyler de olağanüstü süreçler değil. Yeter ki gerçekten isteyip benimseyin. Her şey gibi bu da çok kolay!