Belçika'daki 3. günüm bugün
ve her şey yolunda. Burada her şehir her sokak ayrı güzel kesinlikle. Hava
gerçekten çok soğuk bugün biraz güneş göründü ancak hiç etkisi olmadı. Tüm
Antwerp'ü donarak gezdik diğer günler gibi.
Evet anlaşılacağı üzere bugün Anterp'ü gezdik. Dün de
Kortrijk'deydik. Antwerp gördüğüm en güzel yerlerden biri. Aşırı güzel
mimariler çok süslü kiliseler tarihi sokaklar hepsi birbirinden güzeldi.
Belçika'nın özelliği genel olarak bu aslında her yer tarihi. Yeni binalar bile
eski görünümlü yapılmış ve şehrin eski haliyle yeni hali iç içe. Her sokak
tarihi. Herhangi bir evin önünde duran ve o evi anlatan bir rehberle karşılaşma
olasılığınız yüksek. Çünkü normal bir ev bile aslında tarih burada.
Antwerp'te aslında şehri 2 ye bölen bir nehir mevcut. Bu
nehrin özelliği nehir boyunca iki yakayı bağlayan bir köprünün bulunmaması.
Sebebi ise şehrin bir yakasını Almanlar diğer yakası ise Flamanlar işgal
ediyor. Böyle olunca da iki düşman birbirine bağlanmak istemiyor tabi ki. Tabi
o zamandan bu zamana çok şey değişiyor ancak tarihi korumak adına yine de köprü
inşa edilmiyor. Şehrin iki yakasında da karşılıklı şekidle yapılmış kahverengi
binaların arasından denizaltı köprü kuruluyor. Bu köprüyü sadece yayalar ve
bisikletliler kullanabiliyor ve yeraltına inmek için çok eski yürüyen merdivenler
ya da 40 kişilik devasa bir asansörü kullanıyorsunz. Bu asansörün içine 40
insan sığabiliyor yani aşırı büyük bir asansör. Ve aynı zamanda acil durumlar
için de mini ambulans dedikleri ve buraya ait olan bir ambulans sığabiliyor.
Tünelin bir ucndan diğer ucuna 1,5 saat süre ile yürüyerek ulaşabiliyorsunuz.
Aynı zamanda Antwerp'te bol bol fotoğraf
çekebiliyorsunuz. Her adımınızda güzel fotoğraf çıkabiliyor. Şehrin ortasında
kocamandan da kocaman bir kilise bulunuyor. İçini gördüğümde nereye bakacağımı
şaşırmıştım çünkü her yer süslüydü her yerde bir yaldız ya da statü bulunuyor.
Bu arada Antwerp'te herhangi bir evin ya da dükkanın
köşesinde Meryem heykeli görmeniz çok olası. Hemen her binada gösterişli bir
Meryem heykeli görebilirsiniz.
Belçika'daki ilk biramı Kortrijk'te ilk waffle'ımı ise
Antwerp'te aldım. Bira kirazlıydı ve sadece kiraz suyu gibiydi alkol oranı
yüksekti tadı da enfesti. Waffle ise sade denedim ve çok doyurucuydu. 2.50
Euro'ya sadece waffle kısmını aldım ve yedim. Yanına da soda içtim ki burada
sodayı sık sık göreceksinizdir.
Aldi diye bir marketler zinciri de var Belçika'nın bu
zincir çok ucuz bir market zinciri. Ve bugün ilk alışverişimi de yaptım.
Yumurta , yoğurt , meyve , süt , dondurulmuş salata , konserve sebze .. ne
ararsanız her şeyi Belçika'da bulabilirsiniz.
Para çekme olayından da bahsetmek istiyorum ki burda BNP
Paribas Fortis diye bir banka var Türkiye'deki TEB ile anlaşmalı. Ücretsiz
şekilde para çekebiliyorsunuz ve sık sık bu bankaya rastlaycağınız için her
köşe başında bulabilirsiniz.
Ulaşım konusunda henüz bir deneyimim olmadı ancak mutlaka
bir bisikletiniz olmalı burada. Çünkü hayatınızı çok kolaylaştırıyor ve her
zaman lazım oluyor.
Diğer yazıda görüşmek üzere..
Merhabalar Gülşen,
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı olmuş. Kendim de Erasmus'ta Belçika'yı gezdiğim için anılarım canlandı :)
edumag.net'te Erasmus yazarlarından biri olmak ister misin?
Günlük bölümü tam senlik :)
Merhaba , tabi ki isterim ! Günlük yazmak tam benlik eminim :)
SilMerhaba yeniden :)
Sildönüşün için sağol..
edumag'daki günlük formatı biraz daha farklı : https://edumag.net/gunlukler/
buradan görebilirsin nasıl hazırlandığını: https://www.youtube.com/watch?v=VE9Cta3yPW4&t=4s
eğer senin hazırladığın daha kolay geliyorsa, makale olarak da yayınlayabilirim.
sevgiler, selamlar..
Merhaba , tabi ki yayınlayabilirsiniz çok sevinirim. Çok aceleyle yazdım ama umarım uygundur.
Silİlginize teşekkür ederim.
Sevgiler..