19 Mart 2017 Pazar

Bir günde Paris! |Erasmus|

Bonjour! 

Tek günlük Paris gezimi yazıyorum . Dönüşümüzün üstünden sadece saatler geçmiş olsa da şimdi imkanım olsa yine kalkar giderim gibi. Giderken sadece birkaç yeri işaretlemiştik haritada gezmek için ama Paris'te haritaya gerek yok . Her sokak her cadde her bina apayrı güzel. Tabi birkaç önemli nokta dışında gerçekten günlerinizi harcayabileceğiniz bir şehir. Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi , Notre Dame , Zafer Takı (Arc de Triomphe) , Les Invalides ,  Şanzelize Caddesi , Orsay Müzesi , Muse du Luxembourg ve Bahçesi , Panthéon , Sainte Chapelle , Dome Kilisesi , Tuileries Parkı , Saint Germain l’Auxerrois .. ve daha birçok yeri bir gün içerisinde gördük. Bu kadar şeyi nasıl gördük derseniz eğer tüm gün sadece yürüdük hiç toplu taşıma kullanmadık. Bir yerden diğer bir yere giderken o kadar çok şey görüyorsunuz ki bir plana bile ihtiyacınız yok. Şöyle ki en önemli yapılar ya da görülmesi gereken yerlerden 3 tane seçin ve sadece yürüyün. Bu yol üzerinde Paris'te görmeniz gereken her yeri göreceğinize eminim. Hatta fazlasını yaşayacaksınız!

  Söylemeliyim ki Paris çok pahalı bir şehir. 2 Euro'ya su aldığımda sevindim siz düşünün. Yemek için ucuz bir yer aramak için 40 dakika kadar yürüdük ki gittiğimiz yer Burger King'ti maalesef öğrenciliği buraya da taşıdık . Ulaşım konusunda maalesef bir bilgim yok ama günlük bilet alarak burada da metro ulaşımı sağlayabildiğinizi biliyorum .

  Paris'in ortasında büyük bir nehir var ki biliyorsunuz Seine Nehri. Hemen her önemli yapı bu nehrin kenarında bulunuyor. Eiffel , Louvre Müzesi , Notre Dame Katedrali , Orsay Müzesi , Invalides gibi ve birçok yapıyı nehir kenarında yürürken ve o muazzam köprüleri izlerken görebilirsiniz. Ama benim önerim kesinlikle ara sokaklarda kaybolmanız. Özellikle birkaç gün kalacaksanız mutlaka şehir içi gezilerinizi yapabildiğiniz kadar uzatın. 

  Eiffel Tower'a gün içinde 2 kere gittik ki amacımız ışıklandırmayı görebilmekti. Gündüz gittiğimizde fotoğraf çekmek ve manzaranın tadını çıkarmak için baya vaktimiz olmuştu. - Bu arada hava çok kötüydü ama çok kısa bir zaman yağmur yağmadı ve bizde bunu değerlendirebildik fotoğraf çekmek için - . Ardından Şanzelize'ye döndük ve Zafer Takı'ndan Concorde Meydanı'na kadar uzun bir yürüyüş yaptık . Yine acıktığımızda uğradığımız yer Burger King oldu -bu arada Burger King ya da McDonald's vari şeyler ben yiyemiyorum ama arkadaşlarım yedikleri için fiyatları yazabilirim. Ortalam bir menü et için 8-9 euro tavuk için ise 6-7 euro'ydu. Ayrıca bir diğer burger zinciri olan Quick de bir başka seçenek ama o daha pahalıydı gibi görmüştüm. 

 Bu arada Eyfel'in etrafında sayısız işportacı ve büfe var. Büfelerden tatlı bir şeyler yiyerek ya da içecek alarak yararlanabilirsiniz. Eklemek istediğim şey bu büfeler şehrin en pahalı büfeleri. Görmedim ama daha önce giden arkadaşımdan suyu 4 Euro'ya aldığını öğrenmiştim ki birkaç sene öncesinden bahsediyordu.Bir yandan bu işportacılardan uzak durulması gerektiğini de eklemek isterim. Ellerinde sayısız anahtarlık ya da Eyfel Kulesi'nin maketlerinden olanlardan. Ayrıca Paris'te hırsızlık olayları çok fazla oluyormuş . Bu yüzden tüm gün boyunca sırt çantamı tam tersi yönünde önümde taşıdım. Sağ salim dönebildi tüm eşyalarım bu sayede. 

  Şanzelize Caddesi ise upuzun bir alışveriş caddesi. Evet gerçekten harika bir his orada yürümek . Asla normal bir caddede yürüyormuşum gibi hissetmedim . Cadde boyunca ara sokakların caddeye çıkan kısımlarında süper lüks otomobil kiralayan insanları görebilirsiniz. Evet gerçekten süper lüks spor arabalar. Binip fotoğraf çekilmenin bile paralı olanlarından. Cadde boyunca bu iş yaygın bir biçimde yapılıyor. 

  Eklemek istediğim bir şey ise buranın trafik sistemi. Asla yayalara saygı yok ki bu Brugge'dan sonra gerçekten çok garipsediğim bir olaydı. Trafik lambasının olmadığı ara sokaklarda yayalar arabalara yol veriyor ve çok saçma bir düzenleri var. Genel olarak her yer turist olsa da Fransız insanı soğuk diyebilirim. 

  Pub ya da cafe fiyatlarına gelecek olursak cadde üstündeki ara sokaklardan birine girip bir şeyler içmek istediğinizde bir biraya 10 Euro vermeyi göze almanız gerekiyor. Bahsettiğim yer lüks bir pub değil salaş ve hatta kötü görünümlü bir yerde bile fiyatlar bu şekilde. 

  Bazı geçtiğimiz sokak sonlarında muazzam binaların olduğunu eklemek istiyorum . Elimizdeki harita yetersiz kalmıştı ki bazen önünde durup fotoğraf çektiğim binanın önemli bir müze olduğundan habersizce geçip gitmemize neden oldu. Tabi internetimiz yoktu tüm gezi boyunca. Bu yüzden eve geldikten sonra araştırma yaparak aslında ne kadar çok yer gezmişiz dedim en son.

  Paris harika bir tatil yeri . Gerçekten aşk şehri dedikleri de doğru. Şehrin kendisine aşık oluyorsunuz . Avrupa içi seyahatlerinizde tren ya da otobüs kullanarak ucuz bir şekilde Paris'e gelebilirsiniz. Mutlaka gezip görülmesi gereken bir yer. 

  Başka bir yazıda görüşmek üzere..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder