Herkese merhaba!
Baya rötarlı bir Hamburg- Prag yazısı yazıyorum umarım
çoğu şeyi unutmamışımdır çünkü yaklaşık 1 ay geçti üstünden. İlk önce Paris gezimi yazınca Hamburg ve Prag
kaynadı araya gibi oldu.
Neyse Hamburg ilk durağımızdı sonra Prag’a geçtik. 2 gün Hamburg , 3 gün
Prag’ta kaldık. Toplam ne kadar ödedik derseniz eğer harcamalar , uçak
biletleri , konaklama dahil 200Euro ödedik ki beklediğimizden fazlaydı gerçekten.
Hamburg’a giderken biletimizi 5 Euro’ya aldık gerçekten çok ucuz. Hali hazırda eğer Avrupa içnide Hamburg’a seyahat etmek isteyen varsa dün RyanAir’in sitesinde 3 Euro’ya bilet gördüm çıkın çıkın gidin.
Hamburg’a giderken biletimizi 5 Euro’ya aldık gerçekten çok ucuz. Hali hazırda eğer Avrupa içnide Hamburg’a seyahat etmek isteyen varsa dün RyanAir’in sitesinde 3 Euro’ya bilet gördüm çıkın çıkın gidin.
Seyahatimizde 8 kişiydik .
Hamburg’a gittiğimizde herkesin yüzünden düşen bin parça kimse sevmedi –ben hariç-
Hamburg’u çünkü çok plansız gitmiştik ki plan olmayınca hangi sokağa girelim ne
yapalım ne edelim diye düşündürdü bu şehir bizi. Ama ne olursa olsun son gün
hava çok kötü de olsa en çok gezebildiğimiz zamandı. Ve ben lükslüğün içinde
kayboldum resmen.
Hamburg çok pahalı bir şehir ama ucuzunu bulmak da öyle zor değil. Marketlerde falan çok fazla Türk ürünü bulabilirsiniz. Zaten merkez istasyondan inince karşıda “ Urfa Ocakbaşı” yazısını görünce bir göğsümüz kabardı ama niye bilmiyoruz. O sokağın karşısı ve o sokak tamamen Türklere ait. Berberler , marketler , giysiciler her yer Türk. Böyle olunca her türlü Türk markasını bulabileceğiniz bir sürü mağaza var. Biz de kaldığımız yerde mutfak olmasından yaralandık ve pişirmek için yemeklik malzemeler aldık. Böylece ucuza gelmiş oldu. Aynı zamanda Hamburg’da benim dikkatimi çeken şey çok fazla meyve sebze seçeneğinizin olması. Bir nevi cennetti benim için.
Hamburg çok pahalı bir şehir ama ucuzunu bulmak da öyle zor değil. Marketlerde falan çok fazla Türk ürünü bulabilirsiniz. Zaten merkez istasyondan inince karşıda “ Urfa Ocakbaşı” yazısını görünce bir göğsümüz kabardı ama niye bilmiyoruz. O sokağın karşısı ve o sokak tamamen Türklere ait. Berberler , marketler , giysiciler her yer Türk. Böyle olunca her türlü Türk markasını bulabileceğiniz bir sürü mağaza var. Biz de kaldığımız yerde mutfak olmasından yaralandık ve pişirmek için yemeklik malzemeler aldık. Böylece ucuza gelmiş oldu. Aynı zamanda Hamburg’da benim dikkatimi çeken şey çok fazla meyve sebze seçeneğinizin olması. Bir nevi cennetti benim için.
Hamburg’daki bir şanssızlığımız ise havanın çok kötü olmasıydı. 2
gün kaldık ama ilk gün biraz güneş olsa da yağmur yağdı ikinci gün ise buz gibi
soğuktu. E hava kasvetli olunca insan da sıkılıyor tabi.
Hamburg’da merkezde yine
bir alışveriş merkezi var. Alışveriş için gitmedik tabi oraya -1. Katı tamamen
yemeğe ait olan bir yerdi. Ve yemek için öğlen acıkanlar oldu burayı tercih
ettik. Aşağı katta tamamen dünya mutfakları var. Her ülkeden yemek var. Biz
Arap mutfağı kus kus yedik. Tamamen sebzeden oluşan bir yemekti ve çok güzeldi.
Diğer arkadaşlar da pizza , kus kus
,fish-fries gibi şeyler yediler. Bu arada Hamburg’un fish-fries’ı meşhur
dediler ama biz hiç beğenmedik. Kuzenime gitmeden sorduğumda patates salatasını deneyin mutlaka
demişti ama hiçbir yerde bulamadık. Giderseniz siz deneyin mutlaka.
Hamburg’da ulaşımımızı hep metroyla sağladık çünkü otelimizden merkeze yürüme şansımı yoktu. Metroyu kullanmak için 3 Euro’ya günlük bilet alıyorsunuz ve tabi ki kimse kontrol etmiyor ama siz yine de alın. Çünkü yakalanırsanız günlük 50 Euro kadar ceza ödemeniz olabilir. Bizim kaldığımız yerle merkez istasyon arası 3 duraktı yani sadece 7-8 dakikada merkeze gidiyorduk.
Hamburg için görüşlerim bu şekildeydi ben çok eğlendim. Farklı bir ülke farklı bir kültür olarak bakıyorum gittiğim her yere. Beğenip beğenmemek bir yana görüp görmemek daha önemli gibi. Hamburg'u da görmelisiniz diyebilirim kısaca.
Prag için diğer yazıya geçebilirsiniz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder