3 Nisan 2017 Pazartesi

Roma Günlüğü - 2 | Erasmus

Nereleri Gezdik?

İlk gün tabi ki hostele eşyaları bırakır bırakmaz Collesium’a gittik.  Biz gitmeden önce hostel sahibi Roma’da o gün büyük bir gösteri olacağını söylemişti. Ama ne tür bir gösteri olduğunu öğrenemedik. Avrupa Birliği ve İtalya ilişkileri ile alakalı büyük bir gösteri vardı. 

Gösteriden kastım insanlar ellerinde pankartlar özgürlük barış şeklinde bir şeyler söylüyorlardı. Ne olduğunu hiç anlamadık çok büyüktü. Şehrin her yerinde insanlar vardı ve her gruptan kişiler gelmişti. Güvenlik önlemleri çok fazlaydı. Asker ve polis her yerdeydi .

  Neyse bi Collesium’a gittik ve orada da her yer insandı. Trafik kapalı olduğundan rahatça hareket edebiliyordu herkes. Bizim şansımıza hava çok sıcaktı ve Brugge’da hala şal ve montla gezerken orada deri ceketimi bile giymedim. Elbise saç tokası güneş gözlüğü ve varsa yelpazeniz yılın bu zamanları için Roma’ya çok uygun.

  Collesium’da bir kısmı restore bir kısmı eski kalan bir manzara var . Arka taraflarında yukarıya çıkan bir yokuş ve ucunda göreceğiniz bir kilise ya da manzara izlemek için gidebileceğiniz tepelikler var aynı zamanda Palatino Tepesi’ne çıkarken de yol yokuş olduğu için Collesium’u görmeniz ve fotoğraf çekebileceğiniz harika yerler bulabilirsiniz . Collesium’a gidince tabi dümdüz yürümeniz gerekiyor. İlerleyince kocaman bir alanda Roma Forumu’nu görebilirsiniz. Aynı zamanda Vittorio Emanuele II Abidesi de Collesium’a 10 dklık mesafede. 


  İlk gün Collesium’un etrafında zaman geçirdikten sonra 2.gün Navona Meydanı , İspanyol Merdivenleri ve Aşıklar Çeşmesi’ne gittik. Bu yolların hepsinde birbirinden güzel sokaklar ve yapılar görmeniz olası. İlk rotamız Aşıklar Çeşmesi’ydi . Havanın güzel olduğu bir günü hak eden harika bir yapıt. Etrafında dilek dilemek için paralarıyla bekleyen insanlar , dondurmalarını yerken kenarında oturup güneşin tadını çıkaranlar.. Eğer Aşıklar Çeşmesi’nde dilek dileyecekseniz parayı sağ elinizle sol omzunuzuz üstünden atmalısınız. Bu paralar akşamları toplanıyormuş ve hükümet el koyuyormuş yani aslında tamamen gırgır.Fotoğraf çekilmek için yer bulmanızın biraz imkansız olduğunu söylemeliyim . Eğer çekilirseniz bile muhtemelen hayatınızda bir daha göremeyeceğiniz bir başka ülkeden insanla aynı karede çıkabilirsiniz. Bizim gördüğümüz instagram fotoğrafları hep yalan dolanmış arkadaşlar bunu kanıtladım. Ayakta dururken bile zorlandığınız aşırı kalabalık bir yer. Ama görmeye değer hatta fırsatınız varsa hem gündüz hem akşam gidin derim.


Aşıklar Çeşmesi’nden sonra 7-8 dk yürüyerek İspanyol Merdivenleri’ne gidebilirsiniz. İspanyol Merdivenleri harika bir muhitte. Basilica Papale di Santa Maria Maggiore bile giderken gördüğümüz bir yerdeydi. Etrafında sokak sanatçılarının olduğu , merdivenlerde oturup sohbet eden kalabalık arkadaş grupları .. Ya da alışveriş yapmak isteyenler için sonsuz sayıda dükkan ve ucuz seçeneklerin de olduğu ve İtalya’nın yerel markalarını bulabileceğiniz meşhur  Via Condotti caddesi tam karşıda bulunuyor. 


Ben İspanyol Merdivenlerinin atmosferine bayıldım. Merdivenlerin en başında “Fountain of the Old Boat” isimli bir çeşme var. Ve başında sağa bakarsanız İngiliz şair John Keats’in yaşadığı evi görebilirsiniz. Trinità dei Monti adındaki kiliseyi ise merdiveni tırmandıktan sonra en tepede görebilirsiniz. Kilise her zaman açık girip ziyaret etmenizi öneririm.


 

3.Gün ise Vatikan günüydü sonunda. Vatikan’a ulaşmak için metro kullnmamız gerekiyordu. 20 dakika sonrasında Vatikan’a vardık. Biraz sapıttık yolu ama hava güzel olduğu için dolaşmak kaybolmak harika oluyor Roma’da.








Aziz Petrus Meydanı, Aziz Petrus Bazilikası, Müzeler , Castel Sant’Angelo ve Vatikan Garden hepsinin olduğu meşhur Vatikan’dayız. Vatikan’ın bulunduğu bölge çok geniş ve her yerde görülmesi gereken binaların olduğu bir alan . Anahtar şeklindeki Aziz Petrus Meydanı tabi yukardan görmüş olmayı dilerdim ama maalesef göremedik. Bu arada Castel Sant Angelo Vatikan ’ın içine girmeden girişte yer alıyor. Ve en üst katına çıkarak muhteşem manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Gidince mutlaka müzeleri ve bazilikayı gezmelisiniz .En fazla 40 dk bekleyeceğiniz bir kuyruktan sonra harika yapıların tadını çıkarabilirsiniz. Dönüşte ise yine metro kullanarak merkeze geri geldik. Bu sefer de Collesium’u gece görelim dedik. Ve gece manzarasının tadını çıkardık. Harika bir deneyim oldu bizim için Roma’ya hep gidin derim.



Not!
Son olarak eklemek istediğim birkaç şey var. İtalya’da sokakta kalan insan sayısı çok fazla evsiz ve dilenen insanlar her yerdeler. Gitmeden önce İtalyan bir arkadaşımız bize dikkat edin çantanızı iyice saklayın dedi. Sırt çantamı hep önüme ters şekilde taktım. Bu şekilde gezdim şehri. Bu konuda dikkatli olmanız gerekiyor. Bu bir önyargı olarak görülmesin çünkü arkadaşımız bizi uyardığı için biz de önlemimizi almıştık.
İtalyan insanları genel olarak sıcaktı ya da bizim şansımızı biz öyleleriyle karşılaştık. Sokakta yürürken sizi içeri çekiştirmeye çalışan şık giyimli garsonlara çok sık rastlayacaksınız ama bunu yaparken temasta bulunmuyorlar ya da rahatsız etmiyorlar hatta hoş karşılıyorsunuz. Genel olarak İngilizce biliyorlar anlaşma konusunda sıkıntı yaşamadık. Her yerde Türk ve İspanyol turistleri görmeniz olası. Harika bir şehir.


Son gün ise gece 3 te otobüsle Ciampino Havalanına gitmemiz gerekiyordu. Bu sefer 6 Euro ödeyerek 25 dakikada havaalanına gittik. Brüksel Havalanına indik ve trenle Brugge’a döndük.
Çok güzel bir Roma macerasıydı. Diğer yazılarda görüşmek üzere..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder