1. Yemekleri tek
seferde çok yemeyin. Daha zaman var!
Malum İtalyan mutfağı, Çin mutfağı, Fransız mutfağı derken hepimiz
farklı lezzetleri denemek için can atıyoruz. Ne kadar lezzetli olsalar da
kullandıkları yağın bile farklı olması havayla beraber bize mide
rahatsızlıkları baş ağrıları olarak dönebiliyor. İçtiğimiz suyun bile günlerce
yataktan çıkaramayacak duruma getirmesi olası. Bunun için tedbir almak gerekir.
Türkiye'den götüreceğiniz mide hapının bu gibi durumlarda size çok yararı
olacağından emin olabilirsiniz. Bir de yeni şeyler denemenin verdiği heyecanla
kaptırıp gidebiliyoruz bazen. Kesinlikle destekliyorum. Her aldığınız makarna
bile aynı olmamalı. İnanın ordan burdan duyduğunuzdan çok daha fazlasını
yaşayacaksınız ve göreceksiniz. Yani gittiğiniz ülkenin nesi meşhur diye Google'da
aradığınızda milyonlarca sonuç da çıksa o markete girdiğinizde gittiğiniz yere
özgü onlarca şey göreceksiniz. Bunun için her an yeni yiyecekler deneyin. Ama
karıştırmadan yiyin.
Alışma sürecinde bir dur diyin vücudunuza. Benim ilk
günlerim mide ağrılarıyla geçti ki bir süre su bile içememiştim. Suyu dışardan
içmiştim Belçika'ya ilk gittiğimde yani şişeden satın almıştım her seferinde.
Yine de alışkın olmadığım için tepki verdi tabi vücudum.
İlk günlerde bir de yurt dışında olmanın heyecanıyla alkole
çok koşmamak gerek. Çok ucuz tabi o parayı alkole veresiniz var normal ama en
basitinden biraları bile çok farklı olduğu için midenize birden yüklenmeyin.
Hele bir de soğuksa gittiğiniz yer benim yaşadığımı yaşayabilirsiniz. Ocak
ayında gitmiştim ve gittiğimde Belçika soğuk kere soğuktu. Mideye vurur
affetmez.
2. Yeni çıkan sivilceler ve kilo alma değişimine hazırlıklı olun.
Herkes bu sorunu yaşamasa da çevremden gördüğüm kadarıyla hangi
ülke olursa olsun yurtdışına çıktığınızda sivilceleriniz sizi hiç yalnız
bırakmayacak. Bunun için aslında bir önlem ya da tedbir yok. Taktik maktik
yok... Neyse... Yine de demem o ki " Ben bir şey yemiyorum, nasıl kilo
aldım yea?" diye hiç düşünmeyin diye söyleyeyim dedim. Yediğiniz salata
dahi olsa yeme düzeninizin bozulduğunu unutmayın. Tabi vücudunuzda bir şekilde
tepki verecektir. Özellikle uzun süreli kalanların daha çok karşılaştığı bu
durumda, makarna ve ekmek gibi bütçe dostu karın doyurucu yemeklere yönelmenin
sonucu yol ve elektrik olarak geri dönüyor.
3. Arkadaş edinemem korkusuyla gitmeyin.
Bu korku hepimizde var eminim ki. Ancak eğer ki arkadaş
edinemediniz, bunun sebebi sizin korkularınız olabilir. Arkadaş
edinebileceğiniz bir ortamdayken yabancı dillerini konuşamamaktan, kültür
farklılığı olabilir düşüncesinden kurtulun. Çünkü arkadaş edinmek o kadar
materyalist bir şey değil bunu göreceksinizdir. Yani yerli bir halkın içine de
karışsanız gideceğiniz ülkenin olağanüstü bir durum olmadığı sürece turistlere
ve yurt dışından gelenler çok misafirperver olduğunu göreceksinizdir. Bu süreçte
kültür farklılığın aslında bir engel değil bir bağ olduğunu da anlarsınız. Sizin gibi olduklarını düşünün ve empati kurarak oluşturun bu bağı. Bazen köprü oluşturmak için çekiniyoruz ki ben bu hataya düşmüştüm. Erasmus için Belçika'ya gittiğimde bir hafta kadar geç gitmiştim ve çok tereddütle yaklaştım herkese. Zaten ben gitmeden kaynaşmışlardır diye düşünmüştüm. Ama aynı şeyi ben yapmazdım diye yakınlaştım ve inanılmaz güzel arkadaşlıklarım oldu. Hala yıllardır tanıyormuşum gibi konuştuğum ve iletişimde olduğum arkadaşlarım var. İnanın çok güçlü bir ilişki kuracaksınız.
4. Akıllı telefonunuz akıllı kısmını kullanmalısınız. Yani sosyal
medya zaten delilerce aktif olacak bu dönemde Instagram postlarını şimdiden görebiliyorum
da bir de öyle güzel uygulamalar var ki size sanki gittiğiniz ülkeyi senelerdir
biliyormuşsunuz gibi hissettirecek.
Akıllı telefonlara hepimizi sahibiz ve sadece sosyal medya
veya eğlence amaçlı kullanmak yerine, bazı uygulamaların bizim yurt dışı
seyahatlerinde ne kadar işimize yarayacağını keşfetmeliyiz. Artık hepimiz
offline harita uygulamalarından haberdarız. Bunun yanında dil problemi
çektiğini düşünenler için tureng, google translate gibi dili indirdikten sonra
internete ihtiyaç olmadan sözlük özelliğini kullanabileceğimiz uygulamalar var.
Hava durumu, döviz kurlarını otomatik çevirici, ucuza bilet bulmanıza yarayan
uçak ve otobüs firmalarının uygulamaları gibi birçok akıllı telefon
aplikasyonları hayatınızı kurtarabilir. Ya da wi-fi ağlarını ve şifrelerini
gösteren uygulamalar da mevcut. Bunlardan birkaçını bu yazının altına bırakırım
efenim. Benim işime özellikle yurt dışı gezilerimde yarayan couchsurfing.com
yaradı ki bunun akıllı telefonlarla alakası yok biliyorum. Teknolojik işte. Couchsurfing'i
bilmeyen kaldı mı bilmiyorum ama detaylı bilgi için gezginsozluk'e alalım
bilmeyenleri. Bunun yanında airbnb , hostelworld , booking.com , ryanair ,
skyscanner da klasikler arasındadır tabi.
Cep telefonunuz için uygulamalar;
1.Instabridge
- wifi uygulaması
2.Döviz.com
3.maps.me
4.Angkor
Wat Tour Guide & Offline map
5.City
Guides Offline
6.Air
Radar : flight tracker
7.mytaxi
8.flixbus
9.ouibus
10.couchsurfing
travel app
11.GuidePal
5. İlk günlerde sandviç ve krakerler en yakın arkadaşınız olabilir.
Fotoğraf tam bir
öğrenci sandviçi diyenler.
Herhangi bir yerden bulunur alınır dediğinizi duyar gibiyim.
Ancak Avrupa'ya ilk çıktığınız günlerde marketlerin ve yiyecek satan mağazaların
yerini öğrenmeniz zaman alacağından hava alanında alacağınız bir krakerin ne
kadar kutsal bir şey olduğunu bu zamanlarda anlamanız mümkün. Bu yüzden çok
ağırlık yapmayacak şekilde bir tuzlu krakerin bavulunuzda Türkiye'den çıkmadan
önce bulunması iyi bir fikir olabilir.
6. İlk gittiğinizde uzun süre kahrını çekeceğiniz karın ağrılarınız
için bir kutu hap.Böyle de basit ve dümdüz. İçtiğimiz sudan yediğimiz ekmeğe
kadar her şey değiştiği gibi iklimin değişmesi vücudunuzun tepki vermesine
sebep olabilir. Özellikle tren yolculuğuyla veya uçak olsa bile 3-4 saati geçen
yolculuk sonrası vücudunuz aniden değişime girmesinin sonuçları olacaktır.
Bunun için Türkiye'den giderken bildiğiniz ve genel işe yarayan ilaçları
yanınızdan eksik etmeyin. Örneğin ; baş ağrıları için genel olarak çoğumuzun
bildiği klasik ilaçlar vardır mutlaka atın valizinize. Aynı şeyi mide
ağrılarınız , mide rahatsızlıklarınız için çözüm olacak ilaçlar için de yapın.
Annelerimizin ilk olarak çözüm olarak sunduğu mide ilaçlarından bir tanesi
yanınızda olsun. Alkol zamanıyla eş olmadığı sürece ilk hafta alacağınız
ilaçlar ortama alışmanızda büyük etkili olacaktır. Bir de ilaçları eğer
yanınıza alamadıysanız da otlar ve çayları Avrupa'nın her yerinde
bulabilirisiniz. En basitinden kekik alıp sıcak suya attığınızda bile kısıtlı
olan zamanınızı zehir etmemiş olacaksınız. Benim işime de papatya çayı
yaramıştı. Ne alaka di mi? Belçika Belçika olalı ilk papatya çayını bende
görmüştü.
7. Kültür farklılıklarını görmezden gelin ve yeni kültürü kabul
edin.
Fotoğraf meşhur
İngiliz kahvaltısı. Bir de sütlü çay.
Ne kadar süre kalacağınız önemli değil. Sadece birkaç saat için
bile olsa gittiğiniz yerin özelliklerine göre yaşamayı kabul edin. Çünkü
kıyaslamayı ne kadar sevsek de Türk halkı olarak , yarışmaktan hoşlansak da her
açısıyla farklı bir yerdesiniz artık. Bunun için eğer farkındalık
yaratabilirseniz , alışma ve kabullenme sürecini çabuk atlatırsınız. Mesela
İngilizlerin sütlü çayını neden eleştiresiniz ki? İspanyolların gece 21-22 gibi
akşam yemeği yemelerini , Fransızların sürekli şarap içme isteklerini ,
İtalyanların çok konuşmaları ve jestlerini her an kullanmalarını , Çinlilerin
yemek yerken bir orkestra gibi sesler çıkarmasını , Japonların gece 21 gibi
uyumalarını , İrlandalıların aşırı hareketli dans figürlerini neden
kabullenmeyelim ki? Di mi?
8. Zevkinizi ve isteklerinizi ön plana koyun.
Aman ha!
Ne amaçla gitmiş olursanız olun harika bir şey yaptınız ve
çıktınız yurt dışına. Şimdi hayalleri gerçekleştirme zamanı. İstediğiniz gibi
özgürsünüz sınırınız yok. Alışkanlıklarınızı bir kenara koyup isteklerinizin
şekillendirdiği yeni alışkanlıklar kazanın. Bunun için de gittiğiniz yerin
kültürünü , sporlarını , yaşam şekillerini iyice gözlemleyin. Kendinize uygun
bakış açıları yakalayın. Sonrasında hem yeni yaşama bakış açısı kazanıp hem de
olumsuz baktığınız şeylere olumlu tutum sergilemeye başlarsınız. Bakış
açılarını kazanmak sizi evrensel bir insan yapacak. Ön yargısız ve dışa dönük
olacaksınız. " Ben asla şunu yapmam!" dediklerinizi yapın. Ama
isteyerek!
Yani kısacası alışmaya çalışın ve değişmek için çabalayın.
Unutmayın her açıdan farklı bir ortamdasınız illa ki değişiklikler karşınıza
çıkacak. Bunun için zevk alın ve kendinizi güdüleyin!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder